Salı, Şubat 7

yapıjjamm diye bağırırım / bölüm 3 / etkinliklerden servise

Şu hayatta unutmadığım birşey varsa o da insan yüzleridir, zaman zaman isimlerle yüzleri birleştirmeyi beceremesem de! Onun haricinde kendi anılarımı bile unuturum! Çok şükür ki fotoğraflar, günlükler, her şeyi hatırlayan ve vakti geldikçe ısıtıp ısıtıp anlatan bi aplam ve arkadaşlarım, hatırlatıcı olsun diye toplanan broşürler ve de etkinliklerden kalma biletler var! İşte bu unutkanlığım yüzünden hatırlatıcı olan çoğu şeyi saklarım.
Aslında bu saklama işi sadece unutmayla ilgili de değil tabi! Sadece öyle olsa kuşun uçtuğu yönü bile hatırlayabilen ablamın da aynı şeyleri saklıyor olması acaip olurdu! Bu aslında daha çok Adem ile Havva' dan beri süregelen Avcı-Toplayıcı bileşenlerinin genlerimize işlemiş hali! "Hayatta kalmak istiyorsam toplamalıyım!"
A tabi bir de soğuk ve de sıcak savaş yıllarını yani işin özünde kıtlığı görmüş- yaşamış bir neslin torunları olmak da var! Bir gün lazım olur gerekçesiyle sahip olduğu tüm eşyalara hatta eskiyenlerine bile sıkı sıkı tutunan, her an aç kalabilecekmiş gibi hisseden, karneyle yemek almış bir nesil!
Bunlar ve eminim aklıma şu anda gelmeyen bissürü sebep beni ve ablamı nesnelere bağımlı yapmaya yetti!  Zamanla "bu kullanılır ki" "bu lazım olur ki" "ben bunla bişey yaparım ki" nesneleri evde yığılmaya başladı. Allah'tan aceleci, telaşlı, sabırsız ve sıkıntıya gelemeyen laz ve gürcü genlerine sahibiz de arada dellenip eşyasal bahar temizliği yapabiliyoruz. Yoksa belediye evimizi çoktaaann basmıştı! 
Bu atma seanslarında atmaya hiçbir zaman kıyamadığımız en önemli ıvır zıvırımız biletler! Ama zamanla elimizi attığımız heryerden biletlerin çıkması rahatsız edici olmaya başlamıştı ki aklımıza süfer bi fikir geldi. Bezginim Bekirim 'de yaptığımız gibi onları da servise çevirmeye karar verdik. 
Tüm biletlerimizi ortaya yığıp, kullanılmış A3'lerin üzerine önlü arkalı yapıştırıp fazlalıkları kestik. Ama hem önlü arkalı kaplayınca kağıdın kalınlığının pvc kaplamayı zorlayacak sınırlara gelmesinden, hem de hazırladığımız kartonları çok beğenmemizden dolayı sadece servis olarak kullanmaya kıyamadık. 
Önlü arkalı fotokopilerini çektirip onları servise dönüştürmeye, asıllarını da cilt olarak kullanarak deftere dönüştürmeye karar verdik. En azından şimdilik! :)
O kadar uzun zamandır bilet biriktiriyormuşuz ki önlü arkalı 2 koca kağıdı tamamen doldurmamıza rağmen geride en az 2 tane daha dolduracak kadar bilet var! Hala servise ya da cilde dönüşmemiş olmalarının yanısıra, evdeki biletlerin ordan burdan bize göz kırpıyor olması da sevgili "etkinlik servisimiz"i bitmeyen işler kategorisinde yüksek rütbeli yerlere oturtuyor!
Ama umutluyum! Bitecek! Yani umuyorum!
Dipte unutkan not: O kadar unutkanım ki aynı oyuna 1 sene arayla 2 kez bilet almışlığım, okuduğum ve okurken çok sevdiğim bazı kitapları 3 kez okumuşluğum, bana anlatıldığında kendi anılarıma gülmüşlüğüm ve de üzülmüşlüğüm var!
Dipte hafızabaz not: Bu servislerin en iyi tarafı her yemekte görsel hafızama hitap edip en azından katıldığım etkinlikleri, beynimin kıvrım kıvrım kabuğuna, ince ince kazıyacak olmaları! Tabi bitebilirlerse :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...